Tekstil Sektöründe Rekabet Yön Değiştiriyor

Türkiye’de tüm sanayi sektörleri içinde ülke ekonomisine en büyük katkıyı sağlayan tekstil ve hazır giyim sektörü, bir taraftan gelişmekte olan ülkelerle maliyet rekabeti, bir taraftan kendi ülkesinde üretime dönüş yatırımına odaklanan gelişmiş ülkelerle araştırma-geliştirme, inovasyon, tasarım ve yüksek teknolojiyle üretim rekabeti içinde bir döngüde yaşıyor. Bu rekabet arenasında ise tekstil alanının farklı bölümlerinde de ayrı ayrı çalışmalar hız kesmeden devam ediyor. Çocuk tekstili ise özen gösterilmesi gereken tekstil alanı olması nedeni ile her koşulda ön plana çıkıyor.

Genellikle gelişmekte olan ülkelerin odaklandığı sanayi sektörü olarak bilinen tekstil ve hazır giyimde son yıllarda rekabet gerçekten çok ciddi. Özellikle çocuk giyim sektöründe hem kaliteli üretim çıkartabilmek hem de fiyatları sektörel bazda kar edebilecek şekilde ulaşılabilir tutmak hiç de kolay değil. Rekabet ettiğiniz yabancı üreticilerle ise aradaki açık gittikçe büyürken işler daha da zor.

Çocuk tekstili başta olmak üzere Avrupa Birliği, tekstil dahil tüm sanayi sektörlerinde yerel üretimi destekleme kararı alması, ihracat konusunda açığa doğru ilerleme nedenlerimizden biri. ABD ise kendi sınırları içinde üretimi teşvik için her türlü radikal önlemi alma konusunda sıkı bir şekilde kararlar alıyor. Japonya bile küresel ölçekte en çok tekstil makinesi alımı ve yatırımı yapan ülkeler arasına girmiş durumda. Bu gelişmelerin sonucu olarak Türk tekstil ve hazır giyim sanayicileri artık sadece maliyete dayalı olarak gelişmekte olan ülkeler grubundaki rakipleriyle değil, aynı zamanda Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve yüksek teknolojiyle üretim için yatırım bütçeleri çok yüksek olan gelişmiş ülkelerle de rekabet etmek zorunda kalıyor.

Küresel krizlerin yaşandığı son yıllarda hız kesmeden önemli rakamlarda ihracat yapmaya devam eden ve ciddi bir dış ticaret fazlası sağlayan tekstil ve hazır giyim sektörümüzün bu gücünü koruması şart. Kadın giyim, erkek giyim, spor giyim ya da çocuk giyim sektörü fark etmez, her ürün platformu için araştırma-geliştirme çalışmaları konusuna  yoğunlaşarak yeni pazarlar üzerinde çalışılmalı. Üretim maliyetleri konusunda yurtdışına dayalı hammadde ve malzeme konusunda yaşanan maliyet artışı ve yaptırımlar karşısında, yerel üreticiler desteklenerek, gereken herşey yurtiçinde sağlanabilecek hale gelinmelidir.

Fuarlar yeni dönemde bu anlamda çok daha önem kazanarak, tekstil konusunun her alanından bu alanda çalışan herkesi bir araya getirme misyonu için çok daha özverili çalışacaktır. Siz de fuarda yerinizi alarak, yeni iş bağlantıları ve sektörel çalışmalar konusunda en son bilgilere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.